Kızıl Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi Nasıldır?

Kızıl hastalığı ne demek? Kızıl hastalığı neden olur? Kızıl hastalığı kaç gün sürer? Kızıl hastalığı belirtileri nelerdir? Kızıl hastalığı hamilelere bulaşır mı? Kızıl hastalığı hakkında tüm bilmen gerekenler bu yazımızda…

Kızıl Hastalığı Nedir?

Bir bakterinin neden olduğu ve vücudun türlü yerlerinde kızarıklarla görülen kızıl hastalığının eskiden ölümcül olsa da artık tedavisi kolay bir hastalık olduğunu belirterek başlayalım. Ortalama 2 hafta içinde tedavisi sağlanabilen bu hastalık hakkında merak edilenleri ise birlikte keşfediyoruz.

A grubu streptekok tür bakterilerin sebep olduğu bu hastalık, bulaşıcı enfeksiyon türüdür. 2 ve 10 yaş aralığında görülen hastalığın istisna durumlarda başka yaş gruplarında da meydana çıkması mümkündür.

Kızıl Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kızıl hastalığı belirtileri arasında en yaygın ve belirgin olanı ciltteki kırmızı döküntülerdir. Enfeksiyonun başlamasıyla birlikte 12 ila 48 saat sonrasında kızarıklıklar görülmeye başlar. Başlangıçta güneş yanığına benzeyen bu lekeler gövdede ve özellikle bacaklarda yoğunlaşır. Deride tıpkı zımpara yapılmış bir görüntü oluşur ve zamanla bu kırmızılıklar boyna, yanaklara, göğüslere yayılır. Alında, kolda ve sırtta da görülebilirler. Döküntülerin görülmesinden sonraki 3-4. günlerde yavaşça kaybolmaya başlar.

Kızıl hastalığı ile ilgili görseller ve yorumlar incelendiğinde diğer yaygın belirtilerin şu şekilde olduğu görülür:

Ateşin yükselmesi
Boğazda ve başta ağrı
Üşüme gelmesi
Mide bulantısı ve kusma
Karna ağrı girmesi
Koltuk altında ve kasıklarda parlak kırmızı renk değişimleri
Dilin beyazlaması
Yara ve döküntülerden kaynaklanan yutkunma zorluğu ve ağrı
Lenf bezleri gibi boyun çevresi bezlerinde iltihaplanma
İştahta azalma
Halsizlik ve keyifsizlik
Kasların ağrıması
Dilde kırmızı renkte, pütürlü döküntüler
Ciltte soyulma

Kızıl Hastalığının Sebepleri Nelerdir?

Burun ve boğazı etkisi altına alan bir bakterinin neden olduğu bu enfeksiyonda, haliyle, boğaz ağrısı oldukça özgün bir belirtidir. Boğaz ağrısına neden olan bu enfeksiyon bulaşıcıdır. Bulaş riski oldukça yüksek ve bulaşması kolay olduğundan, oldukça dikkatli olunmasını gerektirir. Tükürüğe maruz kalmak dahi hastalığı kapmanın nedeni olacaktır. Hava yoluyla yayılan tükürük damlacıkları, kişiyle temas kurmak, özellikle enfekte olan hastanın göz ve burnuna dokunmak, enfeksiyonun hemen kapılmasına yol açar.

Hastalığın bulaşma yolları şu şekilde özetlenebilir:

Öksürmek ya da hapşırmak
Aynı havluyu, yemek kaplarını, diş fırçasını kullanmak
Hasta olan kişiye cilt temasında bulunmak
Enfekte olan yüzeylere doğrudan temas etmek

Kızıl Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Öncelikle hastalığın tanısı konabilmesi için kapsamlı bir fiziksel muayene yapılır. Sonrasında tanının konmasıyla tedavi başlar. Kızıl hastalığı geçirenler belirgin şekilde vücutlarında deri döküntüsü taşırlar. Doktorun kızıllıklardan yola çıkarak edindiği şüphe sonrasında boğaz kültüründen örnek istemesi mümkündür. Bu testin oldukça kısa sürede sonuçlanacağını bilmenizde fayda vardır.

Streptokok bakterilerinde tüm enfeksiyonlarda tedavi süreci benzer şekilde ilerler. Doktorun tanı koymasının ardından muhtemelen antibiyotik reçete edecektir. Ancak ilaç kullanımını ertelemek ya da kaçınmak hastalığın kalp, böbrek ve karaciğerlerde hasara neden olabilir. Bu sebeple ilaç kullanımına dikkat etmek, özen göstermek ve doktorun tavsiyelerinin dışına çıkmamak gerekir.

Kızıl Hastalığı İçin Bitkisel Çözüm Nedir?

Kızıl Hastalığı Bitkisel Çözüm Nedir?

Kızıl hastalığının neden olduğu kaşıntı için çözüm bulmak isteyebilirsin. Çünkü bazen ilaç etkisini gösterene kadar kaşıntı ve kızarıklıklar ciddi rahatsızlığa yol açabilir. Gelelim bu şikayetlerini azaltacak bitkisel önerilerimize:

Zerdeçal: Hem antioksidan hem de antibakteriyel özellikli zerdeçal, hastalığın belirtilerinin hızlıca ve etkin şekilde azalmasına yardımcı olur. Zerdeçaldan bir çay kaşığı alıp bir bardak ılık süte ya da bir bardak çaya karıştırman, tüm faydalarını görmen için yeterli olacak. Bu şekilde ciltte kırmızı lekeler hafifleyecek ancak çocuğuna günde 2 kere bu içecekten içirmen gerekecek.

Hindistan cevizi yağı: Bakterinin kökten yok olmasını sağlayacak bir diğer bitkisel öneri de Hindistan cevizi yağı. Virüslerden ve mantarlardan korunmanı sağlayan bu özel yağın gün içinde 2 kere ve 1’er kaşık kadar tüketilmesi sorunların hafifletilmesi için yeterli. İltihaplı bölgelere sürüldüğünde gün içinde de acıları ve kaşıntıları hafifletebilen bu yağ, krem olarak kullanılacaksa günde 3-4 kez sürülmelidir.

Aloe vera jeli: Kaşıntı için senelerdir kullandığımız bir klasik olan aloe vera, özellikle iltihaplanan kaşıntıları ve döküntüleri gidermede birebirdir. Uygulama için jeli sorunlu bölgeye nazik bir şekilde sürüp yarım saat beklet ve soğuk suyla durulama yap.