Obezite tedavisinde, en çok uygulanan işlemlerden birisi olan Duodenojejunak Bypass operasyonu, içeriği açısından, Biliopankreatik Diversiyon ameliyatı ile pek çok ortak noktaya sahiptir. Bu sebepten dolayı kısaca “kısa duodenal swtich” operasyonu olarak ta adlandırılmaktadır.
Duodenojejunal Bypass Nedir?
Uygulama alanı olarak, Duodenojejunal Bypass-Sleeve Gastrektomi (DJB-SG) operasyonlarında da, mide uzunlamasına bir tüp halinde şekillendirilmektedir. İlk adım ise Sleeve Gastrektomidir. Bu uygulamanın ardından pilor kası korunarak, on iki parmak bağırsağı mideden ayrılır. Yani diğer bir adım olan Duodenal Switch. Bu aşamalardan sonra gelen adım ise Biliopankreatik Diversiyon operasyonundan, çok daha kısa bir ince bağırsak bypass edilerek pilora bağlanır. Bu da 3. adımı yani, Duodenojejunal Bypass oluşturur.
Duodenojejunal Bypass-Sleeve Gastrektomi (DJB-SG) operasyonu tıpkı BPD-DS gibi sınırlı olarak mide hacmini küçültücü ve ince bağırsaklardan emilimin gerçekleşmesini engelleyen bir ameliyattır.
İlk Olarak Ne Zaman Uygulamaya Konulmuştur?
Bu operasyonların tarihi aslında oldukça yeni sayılamaktadır. 2007 yılında ilk olarak uygulanmaya başlanmıştır. ilk olarak Rubino ve Cohen isimli iki doktor tarafından, düşük risk taşıyan diyabet hastaları kişilere uygulanmıştır. İlk uygulamalarda mideye hiçbir şekilde dokunulmamış, yalnızca ince bağırsak ile mide arasında ufak bir bypass operasyonu uygulanmıştır. Şu anda yapılan uygulamaların aksine, pilor kası muhafaza edilmiştir.
Uygulamada bir dizi daha operasyon gerçekleştirilmiş ve kilo kaybı olmadan, tip 2 diyabet hastalarının pek çoğunda düzelmeler gözlemlenmiştir. Daha sonra ise aynı doktorlar tarafından mide tüpü eklenerek, kilo oranı yüksek hastalara da uygulanmaya başlanmıştır.